01 Mart 2022
Uzm. Klinik Psk. Cansu Özkazanç

Tokofobi Namı Diğer Doğum Korkusu

Tokofobi Namı Diğer Doğum Korkusu

 Bir kadının yaşam döngüsünde hamilelik doğal bir süreç olduğu gibi fiziksel ve psikolojik zorlukları beraberinde getirir. Fiziksel ve hormonal değişimin yanı sıra toplumun anneliğe atfettiği anlam ve beklentiler kişinin duygu durumunda farklı yansımalar gösterir.

 Belli bir dereceye kadar endişe ve kaygı hissetmek kadınların doğuma hazırlık sürecinde olağandır ve hatta yararlıdır. Bu duygular daha yoğunlaşır ve kişiye zarar verir düzeyde deneyimlenebilir, “tokofobi” gibi spesifik patolojilere yol açabilir. “Tokofobi” terimi yakın zamanda akademik çalışmalarda tanımlanmış özellikle doğum ile ilgili yoğun korku ve kaygı için kullanılmıştır. Bir kadın çocuk istemesine rağmen, bu korkuyu deneyimleyip hamile kalmaktan kaçınabilir.

 Hamile olduğunu öğrendikten sonra düşüğe neden olacak davranışlarda bulunabilir ya da vajinal doğumdan kaçınma yolları arayabilir; mesela sezeryan doğumu bu korkudan bir kaçış olarak görebilir. Sezaryen ile doğumun çeşitli tercih nedenleri olabilirken, tokofobi deneyimleyen kişilerde bir kaçış yolu olarak görülebiliyor. İskandinav ülkelerinde bu konuda yapılan araştırmalara göre birçok kadının kaygı terapisi sonrasında vajinal yolla doğumu tercih ettiği gözlemlenmiş. Çoğu kişi için korkuyu kabullenmek ve üstesinden gelmeye çalışmak yerine kaçış yolları aramak daha kolay olabiliyor.

 Doğum korkusu, sağlık alanında ve toplumda göz ardı edilen ve ciddiye alınmayan bir ruhsal durum. Ancak tokofobinin tedavisi hem anne adayı hem de dünyaya gelecek bebeğin sağlığı için önem taşıyor.

 Tokofobi daha önceden düşük, acılı doğum gibi durumlardan sonra ortaya çıkabildiği gibi hiç doğum yapmamış bireylerde de görülebilir. Anksiyete bozukluğuna genetik eğilimi olan bireylerde daha sık gözlenebiliyor. Çocukluk çağı travmaları, başkasının travmasına tanık olma gibi ikincil travmalar temel nedenlerdendir. Kişinin aile geçmişi önemli bir unsur; küçüklükte anneyi kaybetme deneyimi ya da korkusu, ailedeki sağlıksız doğum örnekleri, cinsel istismar, cinsel baskı, halk arasında anlatılan korku yaratan hikayeler bu duruma zemin hazırlayabiliyor. Kişinin evlilik hayatında ya da partneriyle ilişki sorunları ve gelecek kaygısı da tetikleyici olabiliyor.

 Tokofobi diğer kaygı bozukluklarına benzer belirtiler ile ortaya çıkıyor. Örneğin uyku ve iştah düzeninde bozulma, aşırı duygusal tepkiler, psikosomatik (bedensel) yakınmalar, odaklanamama gibi şikayetler gözlenir. Siz ya da yakınınız benzer durumu deneyimliyorsa bir uzman yardımı alınması yararlı olacaktır. Tokofobinin belirtileri doğum yaklaştıkça artabilir. Sağlık çalışanlarına ve ailesine dair güvensizlik, hem kendine hem bebeğe iyi bakılmayacağına dair kaygı yaratır. Bu durum aslında geçmiş deneyimler ile öğrenilmiş içselleştirilmiş bir güvensizlik duygusudur. Terapi sürecinde kişi asıl korkusunun doğum ya da annelik olmadığını fark eder; bastırılmış farklı konulardaki kaygıları ile yüzleşir ve baş etmeyi öğrenir.

İlgili İçerikler

PSİKOLOJİ
PSİKOLOJİ
PSİKOLOJİ
PSİKOLOJİ
PSİKOLOJİ